Esentepe Mh. Milangaz Cd. No:48 34870 Kartal/İstanbul

0216 473 90 99 / info@camkoleji.com

SINIR NEDİR, NEDEN GEREKLİDİR?

Sınır koyma, anne ve babanın çocuğuyla olan ilişkisini zedelemeden, çocuğun davranışlarının belirli oranda kısıtlanmasıdır. Çocuğun haklarını öğrenmesi sosyal gelişimi için oldukça önem taşır. Sınırlar ise çocuğun kendi haklarının nerede başlayıp nerede bittiğini anlamasına yardımcı olur.. Ayrıca sınırlar ile güvende olma hissi gelişir.

SINIR NASIL KONULUR?

Her ailenin sınır gelişimi birbirinden farklıdır. Sınırlar belirlenirken çocuğun gelişim düzeyi, aile dinamiği, ortak beklentiler göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca tüm aile üyeleri bir arada olup fikir alışverişinde bulunabilir, isteklerini dile getirebilirler. Bunun yanı sıra anne ve babanın tutarlı ve net olması gerekmektedir. Çünkü tutarsız davranışlar çocuğun sınır kavramına verdiği önemi yok eder. Böyle bir durumda çocuk doğru yanlış fark etmeksizin kendine en uygun bulduğu seçeneği tercih eder. Ebeveynlerin ortak paydada birleşmekte zorlandığı durumlarda çocukları için alternatif seçenekler üretmesi faydalı olacaktır.

SINIR KOYMAK İÇİN DOĞRU YAŞ NE ZAMANDIR?

Sınır koymak için en uygun yaş aralığı 2,5-3 yaş olarak belirlenmiştir. Sınırların küçük yaşlarda konulmuş olması ilerleyen süreçte çocuğun sorumluluk bilincini oldukça geliştirir. Fakat ilerleyen yaşlarda da sınır koymak mümkündür. Buna bağlı olarak her yaşın kendi içinde sınır ve sorumlulukları elbette farklılık gösterir.

SINIRLAR OLMAZSA NE OLUR?

Çocuklar için sınır ve kısıtlamaların yokluğu oldukça stres vericidir ve bilindiği üzere stresli çocuklar daha tepkisel davranabilir. Ebeveynlerin çocuğuna sınır kavramını aşılamamış olması, çocuğun ilerleyen dönemdeki sosyal hayatında karşılaşacağı sınır ve kurallar karşısında bocalamasına sebep olur. Çocuk bu durumu adlandıramadığı için uyumsuzluk yaşar ve  bu uyumsuzluk çocukta öfke duygusuna devamında ise zarar verici davranışa dönüşebilir. Aile içerisinde  Eğer çocuğunuza sınır koymaz ve onaylamadığınız bir davranışı gerçekleştirmesine izin verirseniz, çocuğunuzu o davranışının yanlış olduğunu öğrenme şansından mahrum bırakmış olursunuz.

ÇOCUĞUNUZ BELİRLENEN SINIRLAR KARŞISINDA DİRENÇ GÖSTERİYORSA:

Çocuğunuz beraber belirlediğiniz bir kurala uymakta zorlanıyorsa, öncelikle sakin bir ses tonu ile çocuğunuza kuralı hatırlatın. Bunu yaparken, çocuğunuzla aynı seviyede olmayı ve göz teması kurmayı ihmal etmeyin.

Kuralı tekrarladıktan sonra, çocuğunuz hala uymayı reddediyorsa,  örneğin “Peki, akşam yemeğini bizimle yemediğin için istediğin dondurmayı şuan sana veremem diyerek, davranışının sonucunu yaşamasını sağlayabilirsiniz.

ANNE BABA TUTUMLARI

OTORİTER TUTUM: Bu tutumu benimseyen ebeveynler, çocuğunun isteklerini önemsemeden kendilerinin uygun gördüğü şekilde davranmalarını isterler. Aile içinde kurallar katıdır ve esnetilmez.

Çocuk ailenin beklediği ve istediği şekilde davranmazsa ceza yöntemi uygulanır. Bu ailede yetişen çocuklarda tedirginlik, stres, özgüven eksikleri gözlemlenir. Bunun yanı sıra kurduğu arkadaşlık ilişkilerinde bağımlılık geliştirebilir.

İLGİSİZ TUTUM: İlgisiz ebeveynler çocuklarının ihtiyaçlarını görmezden gelme eğilimindedirler. Çocuklarını önemsediklerini hissettiremezler. Bu ailede yetişen çocuklar, dikkat çekme eğilimi gösterir ve arkadaşlarına kendini kanıtlama gereksinimi duyarlar.

AŞIRI İZİN VERİCİ TUTUM: Bu tutumu benimseyen ebeveynler çocuklarına sınır koymazlar. Sınır konulmayan bu çocuklar istedikleri her şeyi yapabilecekleri inancına kapılırlar. Süreçte çocuğun hataları genellikle hoşgörüyle karşılanır ve kabul görür. Bu ailede yetişen çocukların sorumluluk bilinci gelişmez, sosyal gelişim ve özdenetim gibi konularda problem yaşarlar.

TUTARSIZ TUTUM: tutarsız tutuma sahip ebeveynler, dengesiz davranış ve söylemlere sahiptir. Annenin çocuğu için doğru dediği bir davranışta baba tam tersini savunabilir. Bu ailede yetişen çocuklarda kararsızlık, tutarsızlık, çevresine karşı güvensizlik gibi durumlar gözlemlenir.

AŞIRI KORUYUCU TUTUM: Bu tutumu benimseyen ebeveynler kontrolsüz şekilde çocukları için koruma kalkanı oluşturur. Çocukların gelişim sürecinde yalnız başına deneyimlemesi gereken her durumda anne baba yanındadır ve müdahalecidir. Bu ailede yetişen çocuklarda kendini doğru biçimde ifade etme ve karar verme becerileri birçok alanda yetersiz kalır.

MÜKEMMELLİYETÇİ TUTUM: Mükemmelliyetçi ebeveynlerde çocukları için hata payı yoktur ve beklentileri oldukça yüksektir. Çocuklarının potansiyellerini önemsemezler. Onlar için önemli olan çocuklarının istedikleri hedefe ulaşmasıdır. Bu noktada çocuğunun ne düşündüğünün önemi yoktur çünkü onlar çocukları için en iyisini planlamışlardır. Bu ailede yetişen çocuklarda başarısızlıkla karşılaşınca hayal kırıklığı oluşur. Bunun sonucunda kendilerini yetersiz ve beceriksiz hissederler.

DEMOKRATİK TUTUM: Ebeveyn tutumları arasından en sağlıklı olanıdır. Bu tutuma sahip aileler çocuklarına koşulsuz sevgi ve saygıyı öğretir. Aile içinde alınan her kararda çocukların fikirlerini mutlaka dinler ve değerlendirirler. Birbirlerine karşı şeffaf olmayı önemserler. Anne babanın davranışları çoğunlukla tutarlıdır.  Bu ailede yetişen çocuklar kendine güvenen, uyumlu, sorumluluk bilinci yüksek, çevresine karşı duyarlıdırlar.